Milet

Milet, M.Ö 14.yy da Karyalı’lar tarafından deniz kıyısında kurulmuş önemli bir İyonya şehridir. Menderes nehrinin taşıdığı alüvyonlarla bugün artık deniz kıyısından uzak konumdadır. Miletliler Akdeniz ve Karadeniz de koloniler kurmuş, Mısırla ticari ilişkileri geliştirmişlerdir. M.Ö 650 yılından sonra Anadolu’daki Pers saldırılarına karşı koymuşlar ancak direnememişlerdir. Şehir, Persler tarafından tahrip edilmiş, 80 Milet gemisi Lade Adasında yakılmıştır.

M.Ö 5.yy da, mimar Hippodamus şehri, grid planına göre tekrar inşa etmiştir. Şehir, Pers hâkimiyeti akabinde, Büyük İskender’in kontrolündedir. Şehir, Roma döneminde tekrar güç kazanmıştır, ancak liman bölgesindeki sürekli alüvyon oluşumu önlenemeyen ekonomik düşüşün nedeni olmuştur.

Milet, kültürel anlamda önemli rol oynamıştır. Ayasofya’nın mimarları; Antemius ve Tralles Miletlidir. Milet, Menteşoğulları’nın hâkimiyeti akabinde, 1424 yılında Osmanlı hâkimiyetine girmiştir. Osmanlı döneminde şehir önemli bir deniz ticaret merkezidir.

Şehirdeki Tiyatro ilk olarak M.Ö 4.yy da inşa edilmiştir. M.S 2.yy da tekrar yapılmıştır. Şehrin kurulu olduğu yarımada üzerinde dört ayrı liman bulunmaktadır.  Aslanlar Limanı, bu limanlar içersinde en önemlisidir. Bugün gördüğümüz taşa işlenmiş iki adet aslan figürü, tehlike anında liman girişini kapatmak için konulmuş zincirlerin yerleştirme noktalarını işaret etmektedir.

Sit alanındaki İlyas Bey Camii 1404 yılında inşa edilmiş, yakın zamanda restorasyonu tamamlanmıştır. Girişteki dekoratif taş oyma ve tonoz işçilikleri çok başarılı uygulamalardır.

Antik kentten kalan Agora, Hamam ve Senato kalıntıları ve  ile Müze görülmeye değer yerlerdir.

Arkeolojik kazılar, 1873 te Fransız arkeologlarla başlamış, daha sonra Alman arkeologlar çalışmalara devam etmiştir. Kazı çalışmaları zaman zaman savaş nedeniyle durmuştur. Milet kazı çalışmaları halen Alman arkeologlar tarafından yürütülmektedir.